Otizm spektrum bozukluğunun en ağırdan en hafife giden çok farklı şiddette biçimlerinin vardır. Çok ağır biçimlerinde epilepsi, saldırganlık, uyku sorunları gibi ek sorunların görülme ihtimali daha fazladır. Bunun dışında da otizme eşlik eden ve neden olan başka hastalıklar ve eşlik eden durumlar da vardır.
1- Zeka Geriliği
Otizmli çocukların pek çoğu normal zeka düzeyinde olabilirler. Pek azı üstün zekalı ve üstün yeteneklidir. Otizme eşlik eden durumlardan biri de zeka geriliğidir. Ancak eğitime başlama yaşının düşmesi ile birlikte öğrenme problemleri büyük oranda ortadan kalkabildiği için son yıllarda bu görüş değişmeye başlamıştır. Eğitime erken başlayan ve öğrenmeyi öğrenen, etkileşim kurmayı öğrenen otizm riskli bebeklerde ve otizmli çocuklarda zeka geriliği görülme oranının geçmiş yıllara ve ileri yaşlarda eğitime başlayan çocuklara göre çok daha düşük olduğu görülmektedir.
2- Dikkat Bozuklukları
Sıkıcı bir faaliyeti uzun süre sürdürebilirler. Aynı videoyu defalarca izleyebilirler. Dikkat süresi çoğunlukla çok kısadır. Normal faaliyetten çabuk sıkılabilir; bir etkinlikten bir diğerine atlamak isteyebilirler. Ortak dikkat yok ya da çok sınırlıdır. (Bundan kasıt: çocuğun bir başka kişi ile bir nesneye ya da bir faaliyete odaklanamaması)
3- Epilepsi
Otizmli bireylerin yaklaşık %30′unda epileptik nöbetler görülebilir.
4- Öğrenme sorunları
Otizmli çocuklar bazı genel öğrenme sorunları sergilerler ve tipik olarak bir alanda gelişip başka bir alanda gerilik gösterebilirler. Otizmi olan çocuk bazı alanlarda, örneğin hafıza gücü ve müzikal yeti gerektiren alanlarda çok başarılı olabilirken, okuma ve kavram becerilerini öğrenme gibi becerilerde başarısız olabilirler.
5- Hiperaktivite
Dikkat kontrolünün tam gelişmemiş olduğu, özellikle zor gelen ya da zevk vermeyen durumlarda, dikkat üzerindeki denetimin iyice zayıfladığı durumların başında “hiperaktivite” gelir. Otizmli çocukların bazıları aşırı hareketli olabildikleri gibi, bazıları hiperpasif denilecek ölçüde hareketsiz ve durgun olabilmektedir.
6- Tikler
Tiklerin bazen “stereotipi” adı verilen tekrarlayıcı hareketlerden ayrılması zor olur. Tikler genellikle yüzde olur. Bazen de omuz silkme hareketi olarak görülebilir. Burun veya boğazını temizliyormuş gibi sesler çıkarabilirler. Tikler bazen kullanılan bazı ilaçların yan etkisi olarak da açığa çıkabilir.
7- Mutizm
Mutizm, çocuğun yaşına uygun ve normal bir dil gelişimi olmasına karşın çeşitli ortamlarda konuşmayı reddetmesi durumudur. Otizmle karşılaştırıldığında normal dil gelişimi olduğu halde çocuğun bazı ortamlara göre konuşmayı reddetmesi, yineleyici davranışların olmaması ve sosyal iletişimin otizmde gözlenen oranda bozulmamasıdır.
8- Takıntı-Obsesyonlar
Kişinin isteği ve arzusu dışında gelen tekrarlayan düşünceler ve davranışlardır. Otizmli çocuklarda da nesneleri bir düzene dizme, farklı renk ve şekildeki cisimleri gruplama, çeşitli anlamsız düşünceleri zihninden atamama gibi çeşitli takıntılar görülmektedir. Bunun yanı sıra, bazı nesnelere aşırı bağlanma davranışı da otizmli çocuklarda göze çarpmaktadır. Bazen, aynı konuya ya da bir ayrıntıya takılırlar ve saatlerce bu konu hakkında konuşmak isteyebilirler. Sokak levhaları, araba plakaları, alfabe, sayılar, köprüler gibi birçok şey konu olabilir.
9- Korkular
Karanlıktan korkma, sesten korkma gibi korkular sıkça görülebilir.
10- Psikiyatrik Bozukluklar
Okb, panik atak, depresyon otizmli çocuklarda görülebilir.
11- Yeme Sorunları
Katı yiyecekleri reddedebilirler, çiğnemeyebilir, çok seçici yiyebilirler, nadiren aşın yiyebilirler. Otizmin temel bir özelliği olan yeniye direnç gösterme yiyecekler için de geçerlidir ve yediklerini çeşitlendirmek zordur. Tat konusundaki hassasiyetleri içtikleri suya veya yedikleri gıdaya karıştırılacak en küçük bir maddeyi bile fark ederek yemekten vazgeçebilecekleri kadar yoğun olabilir.
12- Kendini Uyarıcı Davranışlara (stereotipi) Yönelme
Otizmli çocukların çoğunda, tekrarlayıcı stereotipik davranışlar vücudu döndürme, sallanma, el çırpma, başını sallama, nesnelere hafif vurma ve çevirme, ışığa gözünü dikip bakma ve sürekli aynı şeyleri tekrar etme gibi vardır. Bu hareketlerin içinde bulundukları koşullardan bağımsız yaparlar ve başkalarının varlığında da bunlardan vazgeçmek istemeyebilirler. Bu tür davranışların nedeni tam bilinmemektedir. Ancak sıkıntının arttığı durumlarda çoğalmakta bazen de neşe ve sevincin ifadesi olarak yorumlanmaktadır. Takıntılar ile karıştırılmamalıdır.
13- Uyku Bozuklukları
Otizmli bireylerde uyku sorunlarına sıkça rastlanır. Sık uyanma, uyandıktan sonra durdurulamayan ağlama nöbetleri, geç yatma veya geç kalkma veya gibi sorunlarla karşılaşırlar.
13- Uyku Bozuklukları
Otizmli bireylerde uyku sorunlarına sıkça rastlanır. Sık uyanma, uyandıktan sonra durdurulamayan ağlama nöbetleri, geç yatma veya geç kalkma veya gibi sorunlarla karşılaşırlar.
14- Duyusal Sorunları
Otizmi olan çocuklar bir veya birkaç duyudan (tat,dokunma,işitme,görme gibi) gelen uyanlara karşı bir tepki verebilirler veya tepkisiz kalabilirler, örneğin bir çalar saatin yumuşak sesinden dehşete kapılabilir fakat bir araba kornasının sesinden hiç rahatsızlık duymayabilirler. Bazı otizmli çocuklar ve erişkinler ağrıya karşı ileri derecede duyarsız yani acıya karşı çok dayanıklı olabilirler.
Çok kuvvetli bir ışığa uzun süre gözlerini dikip kalabilir ya da çok hafif bir sesi saatlerce dinleyebilirler. Hareket eden, dönen ve parlak nesnelere uzun süre bakabilirler. Bazen ışıkla karşılaştıklarında gözlerini kapatırlar. Bazen kulaklarını tıkarlar. Bazen dokunmayı bazen dokunulmayı severler. Bazen de her iki durumdan da ileri derecede kaçınırlar.
Derin duyu sistemi; Eklem, kas ve beden farklılığını kapsar. Otizmli çocuklar, genellikle büyük kas ve küçük kas becerilerinde yetersizlik yaşayabilirler. Bu beceriler derin duyu sistemi içine giren bozukluklardır.
Duyusal boşluk: Denge ve hareket duyumuz uzay boşluğunda nerede olduğumuzu ve başımızın yerçekimine göre nerede olduğunu bilmemizi sağlarken, kas ve eklem duyumuz bize ne kadar kuvvet uyguladığımızı ve vücut uzuvlarımızın vücudumuza göre nerede olduğunu bilememizi sağlar. Bütün bu duyular bize kendi vücudumuz ve çevre hakkında bilgi sağlar. Beynimizin gelen duyusal bilgileri düzenlediği ve yorumladığı bu sürece Duyu Bütünleme denmektedir.
Çocukların çoğunda duyu bütünleme tipik çocukluk deneyimleri ile gelişir. Çocuklar bu duyusal deneyimler ile gelen duyusal girdiyi yorumlama, ayarlama ve uygun cevap verebilmeyi geliştirirler. Örneğin çocuklar, koşma, sallanma ve yuvarlanma gibi aktiviteler ile vücutlarının uzaydaki konumu hakkında bilgi kazanırlar. Bu kazanım/bilgi onların dünyada güvenli bir şekilde gezinmelerine yardımcı olur. Örneğin; yolun karşı tarafına güvenli bir şekilde geçmek. Bununla birlikte bazı çocukların her günkü duyusal bilgiyi düzenleme becerisi olması gerektiği gibi gelişmeyebilir. Ve bunun sonucu olarak, oyun, giyinme, yemek yeme ve sakin durabilme gibi günlük yaşam aktivitelerinde zorluklar ile sonuçlanabilir. Bu durum çocukta duyu bütünleme ile ilgili problemler olduğunu gösterir. Bu problem sıklıkla duyu bütünleme bozukluğu ya da duyusal işlemleme bozukluğu olarak tanımlanır.
15- Öfke Nöbetleri
Otizmli çocukların çoğunda iki-beş yaş arasında belirginleşmektedir. Küçük çocuklar istediklerini ifade edemedikleri için, kendini anlatmanın verdiği zorlukla çoğunlukla öfke nöbeti geçirirler. Nöbet, çocuğun bir isteğinin yapılmaması ya da ortamda istemediği bir durumun oluşmasıyla açığa çıkabilir. Çocuklar büyüdüklerinde öfke nöbetlerinin kontrol edilmesi daha güç olabilir. Çocuğun fiziksel gücündeki artış, onlara bakan ve eğitimleri ile ilgilenen kişiler için tehlike yaratabilir. Bazen periyodik olarak her gün aynı saatlerde gelebilir ve ne yapılırsa yapılsın teskin edilmesi söz konusu olmayabilir. Kararlı ve akılcı davranışlarla öfke nöbetleri önlenebilir veya sıklığı-şiddeti azaltılabilir. ÖNEMLİ BİLGİ
Otizm riskli bebekle ya da otizm tanısı alan çocuklarda sıkça görülen öfke nöbetleri , çocuğun ifade edici dil becerilerini kazanması ile birlikte azabilir ya da büyük oranda ortadan kalkabilir. Bu sebeple otizmli çocukların eğitiminde özel eğitim ve dil çalışmaları olmazsa olmazdır. Gelişimde bir alandaki kazanım, diğer pek çok alanı da olumlu etkilediği için; kendini ifade edebilen çocuk davranışsal ve bilişsel olarak da daha iyi bir noktada olur.
16- Saldırganlık
Bazı otizmli bireylerde saldırganlık belirgin bir davranış olabilir. Bu saldırganlık genelde aile yakınlarına ve kardeşlerine vurma, saç çekme şeklinde olabilir. Genellikle bir nedeni vardır.
En çok görülen davranış problemlerinden biri de, kendisine zarar verici davranışlardır. Bu tip davranışlar; genellikle çocuğun kızdığı, endişelendiği ya da başarısız olduğu zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Böylesi bir gerilimin çocukların ilişkilerini bozması, çevresindekileri çaresiz bırakması hatta korkutması da kaçınılmazdır. Bu davranışlar otizmli çocuğun öğrenme yaşantılarını da olumsuz etkiler.
17- Motivasyon ve Dikkat Problemleri
Otizmli çocuklarda motivasyon problemleri sıklıkla görülür. Bu çocukların öğrenmeye motive olma ile ilgili problemleri akademik ve sosyal yetersizliklerden kaynaklanmaktadır.Özellikle kendini uyarıcı davranışlara yöneldiklerinde, dikkatlerini bir noktada toplamaları oldukça güç olmaktadır. Dikkat sürelerinin yetersizliği ve dikkat dağınıklığı, yetersiz motivasyon ile yakından ilişkilidir. Dikkat problemi olan çocuklar, küçük bir detayı fark edebilirken, bütünü kavramakta zorlanabilirler. Bu çocukların dikkati aşırı seçicidir.
18- Diş Gıcırdatma (Bruksizm)
Uyurken diş gıcırdatma üç- on yedi yaş arası çocukların % 15′inde görülebimektedir. Diş gıcırdatmanın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bunaltı ve sıkıntı sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Otizmli çocukların büyük bir bölümünde diş gıcırdatma bazen geçici, bazen de devam eden bir özellik gösterebilir.
19- Bağırsak Problemleri
Son yapılan araştırmalar otizmin, sindirim sistemi ile de bağlantılı olduğunu düşündürmektedir. Nitekim otizmli çocukların çoğunluğunda mide-bağırsak problemi vardır.
Bu problemler karın ağrısı, sık sık geceleri uyanma, karın üzerine yatma, kronik ishal, kabızlık, ağız kokusu, gaz çıkarma ve geğirme şikayetleri ile karşımıza çıkar. Dışkı çoğu kez pis kokulu olup, sindirilmemiş yiyecek parçaları ve yağ içerebilir.